Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi

Değerlendir:
1 sonuçtan 1 ile 1 arası

Konu: Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi

  1. Teşekküre Gitİndir #1
    Teşekküre Git
    Kıdemli Üye İnfo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Bilgi

    Gönderi Başına Git

    Deyim Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi

    Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi

    Bu yazımızda sizlere Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi hakkında bilgiler vereceğiz.

    Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı ve kısaca hikâyesi

    Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin anlamı:

    Bir şey bir insana nasip ve kısmet olmuşsa, bu onun ayağına gelir.

    Nasip ise gelir Hint’ten Yemen’den deyiminin hikâyesi:

    İnsan nasibiyle doğar, derler. Hayatta talihi açık olan insanlar vardır. Bütün isteklerine ve arzularına kavuşup mutlu olurlar. Bazıları da o kadar nasipsiz ve talihsizdir ki gökten altın yağsa, bir tanesi bu bahtsız insanların hisselerine düşmez. Sürekli sıkıntı çekerler.

    Eskiden Semerkant, bilim ve sanat merkezi olan bir Türk şehri idi. Semercilik sanatında çok ileri gitmişti. Bir kervancı, bir gün şehrin ünlü semer ustalarından birinin dükkânına gider. Semerci ustası namaza gitmiştir. Çırak dükkânda yalnızdır. Kervancı uzak yola gideceğini, develerinden birinin semersiz olduğunu çırağa söyler. Hemen acele bir semer ister. Çırak, hazır semer olmadığını, sipariş üzre semer yaptıklarını beyan eder. Kervancı işi acele olduğu için, telaşla sağa sola bakınır. Bu arada dükkânın tavanında asılı eski bir semeri görür. Eski de olsa yenisinin fiyatına alacağını söyler. Çırak eski semeri kervancıya satar. Ustası namazdan geldikten sonra bu alışverişi öğrenir, fakat usta bundan memnun olmaz. Meğer adamcağız bunca yıldır kazandığı paralarını bu satılan eski semerin içinde saklarmış. Çırak bu duruma çok üzülür. Semeri arayıp bulmak için yollara düşer. Ustasının:

    “Oğul, gel gitme beyhude, Semerkant'a, Buhara'ya

    Bulur elbet seni bir gün, nasip araya araya”(*)

    demesine bakmaz, semerin arkasından birkaç ay dolaşır, sonunda bulamadan geri döner.

    Usta, çırağının geri döndüğüne sevinir, onu teselli ederek der ki:

    “Nasip ise gelir Hint'ten Yemen'den

    Nasip değil ise, ne gelir elden” (**)

    Altı ay sonra kervancı, eski semerle birlikte dükkâna çıkagelir. Çırak adamı tanır ve ustasına da durumu anlatır. Kervancı:

    - Oğlum, bu semeri senden satın aldım ama aklıma takıldı. “Ustasının haberi olmadan bu çocuk, bu semeri bana sattı. Ya ustası gelip darılırsa?” diye üzüldüm. Alın eski semeri, bana yenisini yapın, der. Böylelikle semerci ustası, yıllardır biriktirdiklerine kavuşmuş olur.

    İnsan nasibiyle, kısmetiyle doğarmış,

    Nasipse gelir Hint’ten Yemen’den.

    Bazen yaz ortasında kar yağarmış,

    Nasip değilse ne gelir elden!



    Kısmeti varsa altın dolar kesesine

    Nasipse gelir Hint’ten Yemen’den.

    Gökten altın yağsa düşmez hissesine

    Nasip değilse ne gelir elden!



    Rızkını ararsın uzakta yakında

    Nasipse gelir Hint’ten Yemen’den.

    Talih kuşunu tutamazsın avucunda,

    Nasip değilse ne gelir elden!

    Mehmet AZİM




Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •